Yıldırım Bayezid

 


Yıldırım Bayezid
Yıldırım Bayezid, 1360 yılında Edirne'de doğdu. Babası I. Murat, annesi Gülçiçek Hatun'du. Adı babaannesinin babası Türkmenler'in Ede-Balı diye andığı Ebâ Yezîd'den geliyordu.

Küçük yaştan itibaren zamanın en seçkin alimlerinden ilim öğrendi. Değerli kumandanlardan askerlik, sevk ve idare dersleri alarak büyüyen Yıldırım Bayezid, 1381 yılında Kütahya' ya vali tayin edildi. Aynı yıl Devlet Hatun ile evlendirilen Yıldırım Bayezid, 1385'te kardeşi Savcı Bey'in ayaklanmasını bastırdı. Babası I. Murat'la birlikte Haçlı Ordusu'na karşı 1. Kosova Savaşı'nda savaşarak, düşman güçlerinin bozguna uğratılmasında önemli rol oynadı.

I. Murat, bu savaş sonunda bir Sırplı tarafından şehid edilince, babasının vasiyeti uyarınca 1389 Haziran'ında ordu komutanları tarafından tahta çıkarıldı.

I. Kosova Savaşı'nı fırsat bilen Anadolu Beylikleri ayaklanma girişiminde bulunmuşlardı ancak Yıldırım Bayezid kendisine karşı ittifak eden Anadolu Beylikleri üzerine yürüyerek Aydınoğulları, Saruhanoğulları, Germiyanoğulları, Menteşeoğulları ve Hamitoğulları beyliklerini ortadan kaldırdı. Rumeli'yi güvenlik altına almak için Sırplarla anlaşan Yıldırım Bayezid, Sırp Prensi Lazar'ın kızı Despina'yla evlendi ve sürekli bir ordunun Macar sınırında kalmasını sağladı. Ancak Vuk Barnkoviç'in topraklarını genişletmek istemesi üzerine Yıldırım Bayezid, Üsküp'ü aldı.

Kendilerini Selçukluların mirasçısı olarak gören Karamanoğulları Beyliği, Osmanlıların büyümesini istemiyorlardı. Bu rekabete rağmen Yıldırım Bayezid, kızı Nefise Sultan'ı Karamanoğlu beyi Alaeddin Ali Bey ile evlendirdi. Amacı Rumeli'de yaptığı fetihlere devam ederken, Karamanoğulları'ndan gelecek olası bir saldırıyı önlemekti. Ancak yeni kurulan akrabalık da bu düşmanlığı önleyemedi ve Alaeddin Ali Bey 1386 yılında Osmanlı topraklarına saldırarak bazı yerleri işgal etti. Bunun üzerine iki beylik Konya'da savaştı ancak Osmanlılar kazandı. Af dileyen Ali Bey'in özürü kabul edilerek beyliğinin devamına izin verildi.

Yıldırım Bayezid, 1391'de Candaroğulları, Tacettinoğulları, Taşanoğulları ve Bafra beyliği topraklarını Osmanlı egemenliği altına aldı. Bizans üzerindeki etkisi Kosova Savaşı'ndan sonra iyice artmış olan Osmanlı, Manuel'in imparator olarak seçilmesini onaylamıştı. Manuel, Yıldırım Bayezid'le birlikte seferlere de çıkıyordu. Yıldırım Bayezid, Rumeli seferi sonrasında Anadolu'ya döner dönmez Venedikliler ve Macarlar anlaşarak Osmanlı Devleti'ne saldırdılar. Bulgar çarının da bu saldırıya katılma tehlikesi belirince Şehzade Süleyman Çelebi, Bulgarların başkenti Tırnova'yı ele geçirdi. Rumeliye tamamen hakim olmak isteyen Yıldırım Bayezid, Selanik, Tesalya ve Güney Arnavutluk'u ele geçirdi. İstanbul'u daha önce 1391'de de kuşatmaya çalışıp başarılı olamayan Yıldırım Bayezid, ikinci kuşatmayı 1394'te gerçekleştirmeye çalıştı ancak Haçlıların harekete geçtiğini haber aldığı için geri çekildi.

Osmanlıların Rumeli'deki faaliyetlerinin devam etmesi ve akıncı güçlerin Bosna'ya ve Arnavutluk'a kadar ilerliyor olmaları Haçlıları telaşlandırıyordu. Bu yüzden Sigismund, Papa'nın da desteğiyle başta Fransız, İngiliz ve Alman kuvvetleri olmak üzere bütün Avrupa ülkelerinin katılımıyla oluşan Haçlı Ordusu'nun başına geçti. Bu ordu 1396 yılının Mayıs ayında Niğbolu'yu kuşattı. Ancak Haçlı ordusu dağınık halde bulunuyordu ve bu durumdan faydalanmayı düşünmeyen Bayezid, mertçe bir savaş olması için toparlanmalarına izin verdi. Fransız şövalyelerinin saldırısıyla başlayan savaş Osmanlı ordusu'nun kesin zaferiyle sonuçlanmıştı.

Haçlılar, tarihe Niğbolu Savaşı olarak geçen bu çatışmada büyük bir bozguna uğradılar ve savaş sonunda Haçlıların aldığı yerler Osmanlı Devleti'nin topraklarına katıldı. Bulgar Krallığı da ortadan kaldırılmıştı ve Macaristan içlerine doğru akınlar yapıldı. Niğbolu zaferinden sonra Haçlılar yarım yüzyıl Osmanlıların üzerine yürümeye cesaret edemedi. Bu savaştan sonra Yıldırım Bayezid'e Abbasi Halifesi tarafından "Anadolu Sultanı" anlamına gelen "Sultan-i iklim-i Rum" denilmeye başlandı. Savaş sırasında elde edilen ganimetlerle ülkenin birçok yerinde hayır kurumları yapıldı. Bursa'daki Ulu Cami de bunlardan biriydi. Daha önceden yapımına başlanmış olan Anadolu Hisarı İstanbul'un 3. kuşatma denemesi sırasında tamamlandı. Güçlü bir deniz kuvvetinin ve büyük topların olmamasının fethi engellediğini düşünen Yıldırım Bayezid, Türk Denizciliği'ni geliştirmeye çalıştı. Yıldırım İstanbul'u kuşatma altında tuttu ancak Timur tehlikesi ortaya çıkınca, Bizans ile yapılan antlaşma sonucunda kuşatma kaldırıldı. Antlaşmaya göre, İstanbul Sirkeci'de bir cami, bir İslam Mahkemesi ve bir Türk mahallesi kurulacaktı ve yıllık haraç arttırılacaktı. Aynı yıl Yunanistan'a ve Mora'ya da seferler düzenlendi.

Yıldırım Bayezid, Anadolu'ya döndükten sonra Osmanlı Devleti'ni sürekli olarak rahatsız eden Karamanoğlu beyliğini ortadan kaldırdı ve Malatya, Elbistan, Divriği ve Besni'yi ele geçirdi. Bu arada Cengiz İmparatorluğu'nu yeniden kurmaya çalışan Timur, İran'ı almış,Hindistan'a da seferler düzenlemişti. Azerbaycan ve Bağdat Emirleri Yıldırım Bayezid'e sığınmışlardı. Timur, Emirleri geri istedi ancak Yıldırım Bayezid bu teklifi reddetti. Aralarının açılmasına neden olan bu olay sonrasında Anadolu kapılarına dayanan Timur ve ordusuyla Ankara'daki Çubuk Ovası'nda karşılaşan Osmanlı ordusu savaşın başında iyi durumdaydı. Ancak Karatatarlar ve Anadolu Tımarlı Sipahileri'nin ihanet etmesi yüzünden Osmanlı ordusu çözülmeye başladı. Yıldırım Bayezid yanındaki az birlikle mücadele etmeye çalışıyordu. Çataltepe'ye çekilmişti ve karanlık bastığında cesaretle etrafındaki kuşatmayı yardırmaya başlamıştı. Ancak bu sırada atının bir taşa çarpıp yuvarlanması sonucu Timur'un güçleri tarafından yakalanan Yıldırım Bayezid, esir alındı. 1402 Ankara Savaşı'ndan sonra Kütahya'ya gelen Timur, Karaman, Germiyan, Aydın, Saruhan, Menteşe ve Hamitoğulları beyliklerini yeniden kurdu ve 8 ay boyunca gittiği her yere Yıldırım Bayezid'i de götürdü. Ancak son derece gururlu bir insan olan Yıldırım Bayezid esarete daha fazla dayanamadı ve bazı kaynaklara göre hastalanarak, bazı kaynaklara göre de yüzüğünün içinde taşıdığı zehiri içip 9 Mart 1403 tarihinde öldü.

Padişah Yıldırım Bayezid, çevik, atılgan, cesur, öngörüleri başarılı bir kumandandı ve ani olaylar karşısında soğukkanlılığını koruyarak karar vermesiyle tanınıyordu. Adaleti oldukça meşhur olan Bayezid, alimlerin sohbetlerine katılır, evliyalara çok hürmette bulunurdu.
Yıldırım Bayezid 4.5 5 Kybalion Yıldırım Bayezid Hayatı, Yıldırım Bayezid dönemi olayları ve hakkında bilgi Yıldırım Bayezid , 1360 yılında Edirne'de doğdu. Babası I. Murat , annesi Gülçiçek Hatun 'du. Adı babaannesinin babası Türkmenler&...

Hiç yorum yok:

Copyright © Tarihtekiler. All Rights Reserved